“Oruç sigarayı bırakma fırsatıdır”


Ramazanda hekimlerden ve etkinliği kanıtlanmış yöntemlerden destek alarak sigarayı bırakmak mümkün!
Ramazan ayında oruç tutan sigara bağımlıları günün büyük bir bölümünde sigaradan uzak kalarak, sigarayı bırakmak için büyük bir fırsat yakalıyor. Ancak doğru bir yol izlemezlerse bırakmaları mümkün olmuyor. Bu da moral bozuyor.
Bu fırsatın nasıl kullanılabileceğini Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç anlattı.
2.2 MİLYON KİŞİ BIRAKTI
Dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 6 milyon kişi hayatını kaybediyor ve ülkemizdeki tüm ölümlerin % 23’ü tütüne bağlı hastalıklar sebebiyle oluyor. Türkiye’deki 15 milyon bağımlıdan, 2,2 milyonunun geçtiğimiz senelerde çeşitli desteklerle sigarayı bıraktığını söyleyebiliriz ama gençler arasında da önüne geçilemeyen bir artış söz konusu. Tütün kullanımı bu şekilde devam ederse, 2030 yılında tütün kullanımı nedeniyle ölenlerin sayısının 8 milyonu aşması bekleniyor. Ramazan ayı bu ölümcül bağımlılıktan kurtulmak için iyi bir fırsat olabilir.
Oruç tutanlar gün boyunca herhangi bir madde tüketmedikleri bir döneme giriyorlar. Bu süreçte bağımlılar sigaradan uzaklaşabilirler. Bağımlılıklarını kontrol altına alabilirler. Bağımlılar tedavilerini ramazan ayı süresince planladıkları, sigara bırakma poliklinikleri ve hekimlerden yardım aldıkları takdirde bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerle sigarayı bırakmaları kolaylaşabilir. Bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvurmak sigarayı bırakma konusunda önem taşıyor.
BİLİMSEL YÖNTEMLER
Ülkemizde 2009 yılında kabul edilen 4207 sayılı tütün kontrol yasası ile birlikte sigara bağımlılığı daha iyi tanınmaya başlandı ve tedavi yöntemleri hakkında da detaylı bilgiye ve eğitime ulaşma şansı yakalandı. Ancak hastalar tarafından bilimselliği kanıtlanmış sigara bırakma yöntemleri hala yaygın olarak kullanılmıyor. Sigarayı bırakmak isteyenlerin sadece %15’i bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvuruyor. Bilimselliği kanıtlanmamış yöntemler etkili yöntemler olmadığı için, bunları deneyenler genelde sigarayı bırakamıyor. Bırakamayınca da bu durum bir umutsuzluk olarak etki gösteriyor.
SİGARAYI TEK BAŞINA BIRAKMAK KOLAY DEĞİL
Sigara içenlerin %70’i bırakmak istediklerini belirtiyorlar. Ancak sadece %30’u 2-3 yıl içinde bırakma girişiminde bulunuyor. Sigarayı bırakmak için istek çok önemli bir kriter olsa da, destek almadan sigara bırakma girişimlerinin çok büyük kısmı sigaraya tekrar başlamakla sonlanıyor” dedi. “Kişi sigarayı asla bırakamayacağını düşünüyor. Maalesef sigara basit bir alışkanlık, tiryakilik gibi düşünüldüğü için bilimsel yöntemlere başvurmaya gerek duyulmuyor. Kendi başına sigarayı bırakmaya çalışanlar arasında, bir yıl boyunca sigara içmeme oranı ancak %3-5 civarında ve bu girişimlerin %80’i ilk bir ay içinde tekrar sigaraya başlamakla sonuçlanıyor. Uzman desteğine başvuranların oranı ise %13 ila %15 arasında. Sigarayı bırakmak için hekimlerden, Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlar ve üniversiteler bünyesinde yer alan sigara bırakma polikliniklerinden destek alınması çok önemli. Diğer yöntemleri hiçbir şekilde önermiyoruz.
BIRAKMAK İSTEYENLER ALO 171’İ ARAYABİLİR
Sağlık Bakanlığı web sitesinde ismi bulunan ya da Alo 171 de kaydı bulunan sigara bırakma poliklinikleri, sigarayı bırakmak isteyenler için en doğru adrestir.
Alo 171 Sigara Bırakma Hattı hizmeti ve Sağlık Bakanlığı’nın sigarayı bırakmak isteyenlere yönelik ücretsiz ilaç projesi devam ediyor. Sigaradan kurtulmak isteyenler, Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen sigara bırakma polikliniklerine başvururlarsa bu tedavilere ücretsiz olarak kavuşabilirler. Sigara bağımlılığının fiziksel kısmının nedeni nikotindir ve nikotin alınmadığında huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü, gerginlik, sinirlilik depresyona eğilim, iştah artışı gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu semptomlar zamanla azalarak kaybolsa da sigara bırakma sürecinin ilk haftalarında en yoğun seviyededir. Sigara bırakma girişimlerinde başarısızlığın en önemli nedenlerinden biri yoksunluk semptomlarıdır. Bırakanların davranışsal ve bilişsel destek ve farmakolojik tedavi ile desteklenmesi bırakma başarısını artırır. Fiziksel bağımlılık ne kadar yüksekse farmakoterapi ihtiyacı o kadar fazladır. Hekimlerin hastalarının bağımlılık düzeylerini değerlendirmeleri ve sigara bırakmak isteyen hastalarına davranışsal ve bilişsel destek ve uygun medikal tedavi seçeneklerini sunmaları önemlidir.
Ramazanda oruç nedeniyle sigarayı bırakanlar tekrar başlamamak için bu bırakma eyleminin devamlılığına inanmaları lazım. Sigara bağımlılarının beyinlerinde bunu geçici bir süreç olarak kodlamamaları gerekiyor. Bunun sadece ramazanda değil, yaşam boyu kurtulmaları gereken bir davranış olduğunu idrak etmeleri lazım. Böyle düşünürlerse, sadece ramazan ayında değil bütün ömür boyu sigarayı bırakacağım derlerse ve yola bu şekilde çıkarlarsa ramazan ayı sigarayı bırakmak için gerçekten bir vesile olabilir.
KANSEROJEN İÇERİYOR
Gün boyu sigarasız kalıp sahurda veya iftarda üst üste sigara içen bağımlılar sağlıklarını zorluyorlar. Sigara 4.000’den fazla kimyasal madde içeriyor ve bunların yaklaşık 90’ı kanserojen. Sigaradan çekilen her nefeste sıkıntılı, öldürücü ya da sakat bırakıcı bir hastalığın başlama riski %50’dir. Günde sadece 1 sigara içilse bile, sigaranın ilk temas ettiği organlar olan akciğer ve kalpte ciddi riskler oluşuyor. Sigaranın her dozu ve her şekli zararlıdır ama sahurda ve iftarda üst üste içilmesi yüksek konsantrasyonda nikotin ve diğer zehirli maddelerin kana karışmasına yol açar. Bu da altta yatan ya da tanısı konmamış hastalıkların ciddi boyutlara ulaşmasına neden olabilir. Hatta ani kalp krizleri ve beyin kanamaları gelişebilir.
BIRAKANLARIN İYİLEŞME EVRELERİ
Prof. Dr. Oğuz Kılınç sigarayı bırakanlardaki iyileşme sürecini ise aşama aşama şöyle özetledi:
- Sigarayı bırakanların kalp atış hızı ilk 20 dakikadan itibaren düşüyor
- 12 saatte kandaki karbonmonoksit seviyesi normale dönüyor
- 2 hafta ila 3 aylık bir süreden sonra kalp krizi riski azalmaya, akciğer fonksiyonları düzelmeye başlıyor
- 1 ila 9 aydan sonra öksürme ve nefes darlığı azalıyor
- 1 yılda koroner kalp rahatsızlığı riski, sigara içen birinin yarısı seviyesine geriliyor
- 10 yılda akciğer kanseri riski sigara içenlerin taşıdığı riskin yarısı seviyesine gerilerken ağız, gırtlak, yemek borusu, böbrek, mesane ve pankreas kanseri riskleri de azalıyor
- 15 yılda, koroner kalp hastalığı riski, sigara içmeyenlerin taşıdığı riskle aynı seviyeye geriliyor.
Bu nedenle bağımlılara sigarayı kendi çabalarıyla bırakabileceklerini düşünmüyorlarsa bir hekime ya da bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz. Konuyla ilgili güncel ve doğru bilgiye www.toraks.org.tr adresinden ulaşılabilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.