Erken doğum riski
Günümüzde tüm doğumların yüzde 10’u erken doğum şeklinde sonuçlanıyor. Bu durum bebek kaybının en önemli nedenini oluşturuyor.
Sağlık verileri, yenidoğan ölümlerinin yüzde 75’inin erken doğuma bağlı olduğunu gösteriyor.
Bu önemli endişe kaynağı günümüzde erken doğum riskinin önceden belirlenmesi sayesinde giderilebiliyor. Riskin önlenmesi anne adayının hamilelik sürecinde yapılan analizlere uygun tedavilerle sağlanıyor.
Erkken doğum riski ve neler yapılması gerektiği konusunda Acıbadem Altunizade Hastanesi Riskli Gebelik Kliniği Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. Oktay Kaymak bilgi verdi.
HEKİME BAŞVURMAKTA GECİKMEYİN
Günümüzde doğum belirtilerinin erken tespit edilebilmesi sayesinde, acil durumlar dışında, doğumu geciktirmek ve bebeğin başta akciğer olmak üzere tüm organlarının gelişimini sağlamak mümkün olabiliyor. Erken doğumun önüne geçme tedavisi anne adaylarının hamilelik öncesinde erken doğum risk analizlerinin yapılmasıyla başlıyor. Test ve incelemeler sayesinde anne adaylarında erken doğum riskinin belirlenebiliyor. Ancak üzüntü verici nokta şu ki, anne adaylarının hekime geç başvurmaları yüzünden, erken doğumun önüne geçmek ve bebeğin sağlıklı gelişimini sağlamak amacıyla uygulanacak olan tedavi için gerekli süreyi çoğu vakada bulamıyoruz. Dolayısıyla anne adaylarının erken doğumun belirtilerini bilmeleri ve bu durum oluştuğu takdirde zaman kaybetmeden hekime başvurmaları son derece önem taşıyor.
ERKEN DOĞUM BELİRTİLERİ
- Karın ağrısı
Herhangi bir anlam verilemeyen ve herhangi bir nedene bağlanamayan hafif karın ağrısı bazen erken doğumun ilk belirtisi olabiliyor. Karın ağrısının özellikle gelip giden, yani ara ara olması ve hafif bir rahatsızlığa yol açması durumunda zaman kaybetmeden bir uzman hekime başvurmak gerekiyor.
- Akıntı artışı
Hamilelik doğal olarak vajinal akıntıyı artıran bir süreç. Bu değişime hamilelik nedeniyle vücutta artan hormonlar neden oluyor. Ancak normalden çok, örneğin günde birden fazla günlük ped kullanmaya ihtiyaç duyulan bir akıntı erken doğuma işaret edebiliyor.
- Kanlı ve sümüksü bir akıntı olması
Özellikle akşam saatlerinde, lavabodayken veya ani ayağa kalkma sonrası iç çamaşırda pembe, renkli ve sümüksü bulaş görülebiliyor. Rahim ağzı denilen kısımdan gelen bu akıntı erken doğumun habercisi olabileceği için yine zaman kaybetmemek gerekiyor.
- Berrak sıvı gelmesi
Erken doğumun belki de en tehlikeli ve kesin belirtilerinden biri, vajenden dışarı aşırı miktarda berrak bir sıvı akmasıdır. Bu tablo diğer yakınmalara göre çok daha kısa zamanda uzman hekime başvurmayı gerektirir. Çünkü hamilelik kesesi açılmış ve bebeğin sıvısı dışarı akıyor olabiliyor. Geç kalınması durumunda anne ve bebeğin hayatını tehlikeye sokabilecek düzeyde enfeksiyon gelişebilir.
- Baskı ve dolgunluk hissi
Erken doğum eylemi başlamadan önce meydana gelen rahim kasılmaları bebeğin baş kısmını doğum kanalına ilerletiyor. Bebeğin baş kısmının, rahmin alt kısmına baskı ile yönlendirilmesi, vajinal bölgede anlamsız bir baskı ve dolgunluk hissi oluşturuyor. Yine bu belirtide de zaman kaybetmeden hekime başvurmak erken doğumun önlenmesinde büyük önem taşıyor.
ERKEN DOĞUM RİSKİNİ ARTIRAN ETKENLER
Anne adayının yaşam öyküsündeki bazı veriler, önlem almadan ve tedavi olmadan gelişen hamilelikte erken doğumun oluşma riskinin yüksek olduğunu gösterir. Aşağıda belirtilen risk faktörleri olan anne adaylarının hamilelik öncesinde uzman hekime başvurmaları, erken doğumun önlenmesi açısından son derece önem taşıyor.
- Bir önceki hamilelikte erken doğum yapmış olmak
- Rahim ağzının boyunun normalden kısa ölçülmesi
- Kansızlık olması
- Aşırı zayıf olmak ve yeterince beslenememek
- Sigara içmek
- Genç olmak (< 18 yaş)
- Hamilelikler arasındaki sürenin kısa olması ( 1 yıldan az )
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.