Sağlık bilgi platformuı - 07 Aralık 2024, Cumartesi

Obezitenin bir de psikolojik boyutu var

Obezitenin bir de psikolojik boyutu var

Aşırı kilolar yaşam konforunun yanı sıra kişinin ruh halini de olumsuz etkileyebiliyor. Obeziteden kurtulmak için seçilecek tedavi kadar kişinin bu konuda istekli olması da önemli sayılıyor.

Bariatrik Lab ekibinden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Güzin M. Sevinçer anlatıyor:

“Kişi fazla kilolarından kurtulmayı kendisi istemeli ve bir başkasını mutlu etmek için değil kendisi için bu yolu seçmeli. Yanlış yaşam alışkanları, gereğinden fazla yemek ve hareketsizlik kiloları artırıyor. Yüzlerce kez diyete başlayıp her seferinde verdiğinden fazlasını alanlar için ideal kiloya ulaşmak bir hayalden ibaret. Obezite tedavisinde kişinin uzman bir diyetisyen desteğiyle yeni bir yaşam tarzına geçmesi ve yemek isteği yaratan psikolojik sorunların ele alınması çok önemli.”

AŞIRI KİLOLU OLANLAR ALDATILMAYI NORMAL KARŞILIYOR

“Eşi ya da yakınları tarafından kiloları nedeniyle eleştirilen kişilerin özgüvenleri zedeleniyor. Kilolu kişiler, çoğu zaman aileleri ve eşleri tarafından aşağılanmaya maruz kalıyorlar. Bu durum, kendilerini sevilmeye değer bulmamalarına, özgüvenlerini yitirmelerine neden oluyor. Şişman ya da aşırı kilolu bir kadının, aldatılma korkusu yaşaması veya eşi tarafından aldatıldığında bunu normal kabul etmesi sık karşılaştığımız bir durum. ”

KİLOLARI BAŞARISIZLIK OLARAK GÖRMEYİN

“Fazla kilolu kişilerin fiziksel görüntülerini bir sevilmeme nedeni, bir başarısızlık sebebi olarak görmemesi gerekir. Hastalarımızda daha önce zayıflamaya çalışıp istedikleri sonuçları alamadıkları için başarısızlık duygusunun yerleştiğini görüyoruz. Kilolar ve kişinin psikolojisi arasında çift taraflı bir ilişki var. Psikiyatrik problemler obeziteye, obezite de psikiyatrik sorunlara neden olabiliyor. Obezite sadece bir ameliyatla çözülebilecek bir sağlık sorunu değil. Kişinin yaşam alışkanlarını olumlu alışkanlıklarla değiştirilebilmesi için öncelikle kişiyi yemek yemeye iten sebepleri ortaya çıkartmak gerekiyor. Hastalarımızda çoğu zaman çocukluk çağı travmalarının obezite üzerinde önemli bir etkisi olduğunu görüyoruz.”

SAPLANTIYA DÖNÜŞEN ZAYIFLAMA İSTEĞİ DE ŞİŞMANLATIYOR

“Aşırı kilolu bireylerde, yeme bağımlılığı, gece yeme bozukluğu, duygusal yemek yeme bozukluğu, tıkınırcasına yemek gibi alışkanlıklarla karşılaşıyoruz. Çöplenme tarzı beslenenler de gün boyu azar azar yeseler bile toplamda yüksek kalori aldıkları için şişmanlıyorlar. Kilo vermeyi saplantı haline getirmek ise kendi başına bir kilo alma nedeni… Sürekli katı diyetler uygulayanlarda karşılaştığımız yemekten kaçınma bozukluğu, amaçlananın tam tersi bir sonuç veriyor. Sabah ve öğle öğünlerinde kalori almamak adına yemekten kaçınanlar tam da hafif yiyecekleri tercih etmeleri gereken akşam saatlerinde fazlaca kalori alıyorlar. Şişman kişiler, bu tabloyu mutlaka önemsemeli ve değiştirmeye çalışmalı. ”

YEME BAĞIMLILIĞI, BAŞKA BİR BAĞIMLILIĞA DÖNÜŞEBİLİR

“Obezitenin psikolojik sebeplerinin ele alınması başka bağımlılıklara dönüşmemesi açısından büyük önem taşıyor. Yemeğe neden olan psikolojik sebeplerin farkında olmamak, yeme dürtüsünün farklı şekilde ortaya çıkmasına neden olabilir. Sigara ve alkol kullanımı alışkanlıkları, alışveriş bağımlılığı, kafein kullanımı, aşırı egzersiz bağımlılığı gibi başka sorunlar yaşamamak için altta yatan sebepler mutlaka irdelenmeli. Kişi fazla kilolarından kurtulmayı kendisi istemeli ve bir başkasını mutlu etmek için değil kendisi için bu yolu seçmeli.”

Obezitenin bir de psikolojik boyutu var Haberine Ait Etiketler

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz