Kişisel verilerin güvenliği
Kişisel sağlık verilerinizin kimlerle paylaşıldığını biliyor musunuz? Günümüzde her bilgi gibi çok kıymetli olan kişisel sağlık verilerinin de çeşitli kar amaçlarıyla alınır satılır hale geldiği iddia ediliyor.
Tabii ki sağlık meslek örgütleri bu konuda duyarsız değil. Türk Tabipleri Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliği bu konuda yasal süreci takip ederek hasta hakkı ihlallerini önlemeye çalışıyor. Kişisel sağlık verilerinin güvenliği artık bir kongre konusu olacak kadar önemli bir konu haline gelmiş durumda.
Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Türkiye Barolar Birliği ve birçok sivil toplum örgütünün yanı sıra kişilerin de katılımı ile “Kişisel Sağlık Verileri II. Ulusal Kongresi” 03- 04 Haziran 2017 tarihinde İstanbul’da Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Kişisel Sağlık Verileri Çalışma Grubu adına Dr. Hasan Oğan, Türkiye Barolar Birliği adına Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Özbek, Türk Eczacıları Birliği adına II. Başkan Ecz. Sinan Usta, Türk Dişhekimleri Birliği adına Başkan Dr. A.R. İlker Cebeci ve Türk Tabipleri Birliği adına Prof. Dr. Raşit Tükel’ açılış konuşmaları yaptı. Kongrede kişisel sağlık verileri konusu kişi ve toplum hakları bakımından hukuki, tıbbi, teknolojik ve etik yönleri ile irdelendi . Bugünden geleceğe hakların saptanması ve de korunmasının yolları değerlendirildi.
KİŞİSEL SAĞLIK VERİLERİNİN GÜVENLİĞİNİN YASAL BOYUTU
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, konuşmasında konunun yasal boyutuna da açıklık getirdi. Prof. Dr.Raşit Tükel’in verdiği bilgiye göre durum kısaca şöyle:
Sağlık Bakanlığı, 5 Şubat 2015 tarihinde, Sağlık Bilgi Sistemeleri Uygulamaları Hakkında 2015/17 Sayılı Genelge (e-Nabız Projesi konulu) yayımlayarak Sağlık.Net Online Sistemi kurduğunu bildirmiş ve muayenehaneler de dahil olmak üzere bütün sağlık kurum ve kuruluşlarından hastaların 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren tutulan bütün kayıtlarının 1 Mart 2015 tarihinden başlayarak kendisine gönderilmesini istemişti.
Türk Tabipleri Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliği de, birlikte açtıkları davada Genelgenin yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep etti. Danıştay 15. Dairesinin 24 Kasım 2015 tarihli kararıyla, yasal dayanağı olmayan genelge ile kişisel verilerin toplanamayacağı vurgulanarak yürütmenin durdurulmasına karar verilmişti. Sağlık Bakanlığı’nın bu karara itirazı da Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından reddedilmişti.
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU KABUL EDİLDİ
2016 yılı Nisan ayında, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kabul edilerek yürürlüğe girdi. Sağlık Bakanlığı, sağlık verilerinin hastanın rızası aranmaksızın toplanması için yeni girişimde bulundu. Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Sağlanması Hakkında Yönetmelik, 20 Ekim 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
20 EKİM 2016 TARİHİNDE YÖNETMELİĞE DAVA AÇILDI
Türk Tabipleri Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliği, hastaların bütün bilgilerinin Sağlık Bakanlığı’ndaki merkezi bir bilgisayar sistemine kaydedilmesini öngören, 20 Ekim 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Sağlanması Hakkında Yönetmelik’in yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı.
TTB BAŞKANININ UYARISI
Prof. Dr. Raşit Tükel konuşmasında önemli bir uyarıda bulundu: Yönetmelik ile ilgili Danıştay’da açılan dava henüz sonuçlanmamış iken, Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’nce 20 Ocak 2017 tarihinde İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilen yazıda, Sağlık Bakanlığı’nın 2015/17 Sayılı “Sağlık Bilgi Sistemleri Uygulamaları” konulu genelgesine atıf yapılarak, sağlık verilerinin sisteme gönderilmesinde hassasiyet gösterilmesi ve daha çok veri gönderilmesinin talep edildiğini hatırlattı ve ekledi:
“Aktarılacak veriler sağlık kuruluşlarının sır saklama yükümlülüğü kapsamındaki hasta verileridir. Dolayısıyla, bilişim firmalarından 2015/17 sayılı genelgeye dayanılarak hastaların anonimleştirilmemiş verilerinin gönderilmesinin talep edilmemesi gerekir. Yürütmesi durdurulan bir genelgeye dayandırarak kişisel veri toplanamaz; hasta bilgileri Sağlık Bakanlığı ile, ancak kişisel verilerden arındırılarak istatistiki veri niteliğinde paylaşılabilir.”
Türkiye Barolar Birliği adına Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Özbek ise konuşmasında “Sağlığının korunması için başvuran hastanın bilgilerinin gizli tutulması ve paylaşımının sınırlanması özel yaşama saygı hakkının gereğidir. Hastaya ait bilgilerin gizliliği hasta-sağlık çalışanı ilişkisinde güven ilişkisi açısından da önemlidir. Hastanın kendisine ait bilgilerin açıklanmayacağını bilmesi sağlık kurumuna ve çalışanlarına daha doğru bilgiler vermesini sağlayacaktır” diye yine çok önemli bir noktaya dikkat çekti.
Evet tüm bu süreçler yürürken sağlık hizmeti alan her vatandaşın konuyu dikkatle takip etmesi insan ve hasta hakkı olarak sürecin mağduru olmamaya çalışması gerekmiyor mu?
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.