Kandaki pıhtı eritilerek tedavi ediliyor
Toplardamarda oluşan pıhtı nedeniyle yaşamı zorlaşan hastalar, yeni geliştirilen “pıhtıyı eritme” yöntemiyle tedavi ediliyor.
Yeni geliştirilen ve 6 yıllık geçmişi olan kandaki pıhtıyı eriterek tedavi etme yöntemiyle ölümcül sonuçların önemli ölçüde engellenebildiği belirtiliyor.
Medical Park Gebze Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği’nden Doç. Dr. Mert Dumantepe, yeni geliştirilen ve dünyada 2010 yılından itibaren uygulanmaya başlanan Aspirasyon Trombektomi ve Kateterle Trombolitik Tedavi hakkında bilgi verdi.
ON BİNDE 5-20 KİŞİDE GÖRÜLÜYOR
“Derin Ven Trambozu (DVT) hastaları için umut olan bu tedaviyle hastalığın ölümcül bir komplikasyonu olan akciğer embolisi ve tekrarlayan DVT oluşumu yüksek oranda engellenebiliyor. Vücudun toplardamarları içerisinde pıhtı oluşumuyla seyreden bir hastalık olan Derin Ven Trambozu (DVT) her yıl 10.000 kişiden 5-20’sinde görülebiliyor.
Görülme sıklığı 60 yaş üzerinde yüzde 1’e kadar yükselebiliyor. Bu oranın her yıl ABD’de meme kanseri ve AIDS’e bağlı ölümlerin toplamından daha fazla olduğu düşünüldüğünde hastalığın ciddiyeti bir kez daha ortaya çıkıyor. DVT; kanın akışkanlığının değiştiği ve pıhtılaşmaya eğilimin olduğu büyük cerrahi ve ortopedik ameliyatlar, pıhtılar, immobilite (hareketsizlik), uzun yolculuklar, obezite, hamilelik, hormon tedavisi, kanser ve bazı kalıtsal kan hastalıkları durumlarında ortaya çıkıyor.
Toplardamarlardaki pıhtı hastalığı olarak da bilinen DVT, akut döneminde ağrı, şişlik, kızarıklık gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Erken tanı ve doğru tedaviyle hastalığın ölümcül bir komplikasyonu olan ‘akciğer embolisi’ ve ‘tekrarlayan DVT’ oluşumu yüksek oranda engellenebiliyor. Hastalığın tedavi sonrası uzun dönem seyrinde ise Post-Trombotik Sendrom (PTS) ve Kronik Venöz Yetmezlik hayat kalitesini etkileyen komplikasyonlar olarak ortaya çıkabiliyor.”
GELENEKSEL TEDAVİ PIHTININ KENDİSİNİ ERİTMEZ
“DVT’nin geleneksel tedavisinde farklı yollarla kullanılan kan sulandırıcılara başvurulur. Ancak bu yöntemin pıhtının kendisini eritici etkisi olmaz. Antikoagulan, yani kan sulandırıcı tedavi, pıhtı genişlemesini ve embolizasyonu (pıhtıdan kopan bir parçanın başka organlara gitmesini) etkin bir şekilde engeller ama bilinenin aksine, hastalığı tedavi etmez. Kan sulandırıcı tedavinin en önemli yan etkisi, kanamalar olabilir ve bu durum kimi zaman hastanın yaşamı tehlikeye sokacak dereceye varabilir. Bu nedenle kan sulandırıcı kullanan hastalar düzenli olarak kan tahlili yaptırarak kanın sulanma oranını ölçtürmeli.”
MODERN TIP İLE PIHTI ERİTİCİ ÇÖZÜM
“Modern tıptaki gelişmeler ve kateter yöntemleri sayesinde hastalığın erken döneminde, özel kateterler ile direkt pıhtının içine girilerek erimesi sağlanabiliyor ve toplardamarlar içinde yer alan kapaklarda harabiyet gelişmeden önce hastalığın tedavi edilerek komplikasyonları önlenebiliyor. Şu an aktif olarak kullandığımız ve lokal anestezi altında uygulanan Aspirasyon Trombektomi ve Trombolitik Tedavi’de, ‘Anjiojet’ denilen özel bir kateter sistemiyle bir iğne deliğinden direkt olarak damarın içine giriyoruz. Ardından da pıhtıyı damarın içinden vakumlayarak (aspirasyon) temizleme işlemini gerçekleştiriyoruz. Kateter yoluyla uyguladığımız trombolitik tedavide, pıhtı eritici ilacı direkt pıhtının içine verdiğimiz ve çok az miktarda kan sulandırıcı kullandığımız için önemli kanama oranı diğer yöntemlerle kıyaslanmayacak derecede düşük. Bu tedavinin uygulandığı hastalarda literatürde bildirilen akciğer emboli, ölüm ve major kanama oranları yüzde 1’ler seviyesindedir.”
AKCİĞER EMBOLİSİ VE ATARDAMAR TIKANIKLIKLARINDA DA KULLANILIYOR
“Hastaların erken dönemde tedavi altına alınması sonuç bakımından önem taşıyor. Zaman geçtikçe sertleşen pıhtının, kateter yolu tedavilerle eritilmesi veya parçalanıp damardan temizlenme şansı günden güne azalıyor. Dünyada 2010’ların başlarında uygulanmaya başlanan ve Türkiye’de de sayılı sağlık merkezinde uygulanabilen Aspirasyon Trombektomi ve Kateterle Trombolitik Tedavi’nin, etkin ve güvenilir yöntem olarak başarılı sonuçları olduğunu görüyoruz. Bu tedavi DVT’nin yanı sıra akciğer embolisi, atardamar tıkanıklıkları ve yapay greft tıkanıklıklarında da başarıyla kullanılıyor.”
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.