İshal haberlerinin etkisi
Mesleğimin başlangıç yılları sağlığın siyasetin gölgesinde kaldığı zamanlardı. Siyaset haberciliğinin altı çizilir, sağlık haberciliği için de “yaparsınız bir ishal haberi” gününü kurtarırsınız diye dalga geçilirdi.
Biz de mesleğin heyecanını yaşayan sağlık habercileri “ishale karşı alınacak önlemlerin” verildiği bir haberin hayat kurtardığını vurgular, bu dalga geçen yaklaşımlardan kendimizi korumaya çalışırdık.
Son aylarda binlerce insanı hastanelere koşturan, halk sağlığını tehdit eden ishal haberlerini yeniden görmeye başlayınca sağlık haberciliğinin önemini bir kez daha vurgulamak zorunda hissettim kendimi. Çünkü sağlık hiçbir politik kaygıyla gözardı edilemeyecek kadar önemli bir konu.
Siz istediğiniz kadar siyaset yapın, parlak tablolar çizin durun ama basit gibi görünen bir ishal salgını hiç istemediğiniz sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle son günlerde Elbistan ve Aşkale’de görülen salgınlar Sağlık Bakanı Recep Akdağ için de en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Bakan açık yüreklilikle “Hemen hemen her vaka, sorumlu belediye ya da il özel idarelerinin meseleyi iyi takip etmemesinden kaynaklanıyor” hem öz eleştiri yaptı hem de ilgili kurumları uyardı. Bakanın açıklamalarında köylerdeki içme sularının yüzde 57’sinin elle klorlandığını öğrendik. Bakanlık yeni yönetmelikle belediye ve il özel idarelerine 8 ay süre verdi. Eğer bu süre içinde köylerdeki içme suyu depolarına otomatik klorlama cihazı konulmaz ise bakanlık halk sağlığı için ilgili kurumlarla ilgili savcılığa başvuracak.
Türkiye’de halkın sağlık okur yazarlığı oranının üçte bir oranında olduğunu hatırlayalım. Sağlık okur yazarlığı sağlıkla ilgili verilen bilgileri anlayabilir, yorumlayabilir ve kendi sağlığını yönetebilir durumda olma anlamına geliyor. Her üç vatandaştan birinin ancak farkında olduğu bu kavramın belediye ve il özel idareleri tarafından da yeterince önemsenmediğini yaşanan ishal olaylarıyla bir kez daha ortaya çıktı.
Sağlıkla ilgili alınmayan her önlemin bedelinin insan hayatıyla ödenmesi riski olduğunu unutmamak gerekiyor. Umarız il özel idareleri ve belediyeler günlük siyaset telaşının içinden sıyrılır köy depolarına otomatik klorlama cihazlarını taktırır. Biz de Türkiye’nin sağlıkta kendini tarif etmeye çalıştığı ileri noktayı yakalarız.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.